Oda Başkanımızın TEB 44.Dönem Olağan Genel Kongre Konuşması

Değerli Divan Başkanım;
Kongre divanının değerli üyeleri;
Türk Eczacıları Birliğinin değerli merkez heyeti başkanı ve üyeleri, Birliğimizin değerli denetleme kurulu Başkanı ve üyeleri; birliğimizin değerli haysiyet kurulu üyeleri;
Eczacı Odalarımızın kıymetli başkanları ve yöneticileri, değerli meslektaşlarım hepinizi şahsım ve Hatay Eczacı Odası adına sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Çok değil, 10 ay kadar önce ülkemizin güney bölgesinde büyük bir felaket yaşadık. Bizler Hatay olarak maddi, manevi çok büyük kayıplar verdik. On binlerce insanımız hayatını kaybetti. Bölgede 47, ilimiz Hatay’da 19 Eczacımız vefat etti. Hayatını kaybeden tüm canlara buradan bir kez daha Allahtan rahmet, tüm milletimize baş sağlığı diliyorum. Mekanları cennet olsun. Allah bir daha böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın.

Değerli meslektaşlarım; 
sorunlarımız o kadar çok ki, zamanın kısıtlı olması sebebiyle buradan sadece bölgemize ait temel birkaç soruna değineceğim. Asıl detaylı sorunlarımıza önümüzdeki toplantılarda eğileceğim.

Değerli meslektaşlarım;
Deprem bize birlik olmamız gerektiğini öyle güzel öğretti ki, Türk Eczacıları Birliğinin, Eczacı Odalarımızın, tüm meslektaşlarımın maddi, manevi katkıları ile mesleğimizin halk sağlığı için ne kadar önemli bir değer olduğunu bizlere derinden hissettirdi. İlk günden itibaren deprem bölgelerinde kurulan sahra Eczaneleri ve ülkemizin dört bir yanından gelen destekler, bu Eczanelerde gönüllü görev alan Eczacılar, bizlere gurur ve onur yaşattılar. Tüm vatandaşlarımız sizlerin sayesinde ilaçsız kalmadı. Güzel ülkem Türkiye’de belki de en güzide, en nadide meslek grubu, en gıpta edilen meslek örgütü olduğumuzu bu kürsüden ifade etsem, yeri olur. Depremin hemen ardından devletimiz bile Hatay’a yardıma gelememiş iken, sizler oradaydınız. Daha ikinci günden itibaren Türk Eczacıları Birliği sahra eczanelerini kurarken, bu eczanelerde hizmet vermek için, aşırı soğuk kış şartlarında, ısınma, barınma, konaklama ve gıda sıkıntısının olduğu şehrimizde, müthiş bir organizasyonla sizler gönüllü olarak Eczacılık hizmeti, medikal hizmet, danışmanlık hizmeti verdiniz. Birliğimiz depremden sonra Hatay’da 7 tane sahra eczanesi kurdu. Ek olarak Kocaeli Eczacı odamız ayrı bir sahra Eczanesi açtı. 

Burada özel bir teşekkür paragrafı açmak istiyorum.
En başta Türk Eczacıları Birliği’nin çok önemli koordinasyonu için merkez heyetimize, özellikle 3 ay boyunca müthiş bir özveri ile Antakya ve Defne merkez ilçelerimizde ki sahra Eczanelerinde hizmet veren İstanbul Eczacı odamıza, İskenderun ilçemizde ki Sahra Eczanelerinde hizmet veren Adana ve Manisa Eczacı odalarımıza, Samandağ ilçemizde ki sahra Eczanesinde görev alan İzmir Eczacı Odamıza, ilk günden itibaren destek veren Kocaeli, Ankara, Mersin, Kastamonu, Afyon,  Tokat,  Kütahya, Aydın, Muğla, Konya, Kayseri, Denizli, Antalya, Burdur, Isparta, Uşak, Edirne Eczacı Odalarımıza özverilerinden dolayı bir kez daha buradan teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Adını unuttuğum odamız varsa onların da hoşgörüsüne sığınıyorum. Hatay büyük bir felaket atlattığı için gelmeyen, destek vermeyen odamız kalmadı. Tüm camiamıza tekrar tekrar teşekkür ederim.
Tabi ki bizim için çok özel, odamıza büyük katkılar vermiş, depremin ilk gününden itibaren sahra eczanelerinde, gece sıfır dereceleri bulan soğukta, zor şartlarda, sizlerden gelen ilaçların tevzi koordinatörlüğünü üstlenen, sekiz yıl odamız başkanlığını yapmış, toplam koca 15 yıl odamıza, mesleğimize hizmet vermiş, bugün maalesef Antalya Eczacı Odamız üyesi, geçmiş dönem başkanımız Sedat Aközcan’a çok, ama çok teşekkür ederiz. 

Değerli meslektaşlarım;
Hatay Eczacı Odamızın hizmet binası çok güzel, 5 katlı, mülkiyeti bize ait olan üyesine çok verimli bir yapıydı. Maalesef depremle beraber yıkılınca 8 ay konteyner noktasından hizmet vermek zorunda kaldık. Sonrasında girişimlerimizle Selçuk Ecza Deposu Hatay şubesi ana binası hasarsız olduğu için, bize tahsis edilmesini sağladık. Odamıza tahsis edilen bölümün inşaası ve tefrişatı hususunda Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin değerli katkıları için çok teşekkür ederim. 

Değerli meslektaşlarım; ben tevazu sahibi insanları çok severim, ancak meslek siyaseti çoğu kez tevazuyu kaldırmıyor. Eczacı, Eczacılık denilince mütevazi olamayacağım artık. Biz Eczacılar bu toplumun aydın kesimiyiz. Depremde yüzbinlerce vatandaşı ilaçsız bırakmayan sizlersiniz, bizleriz. 

Sizler olmadan biz Hatay’da olağanüstü hal günlerinde ilaç hizmeti ve tevzisi hususunda, bu işin altından kalkmamız çok zordu. Sizlerin sayesinde felaket günlerinde halkımız ilaçsız kalmadı. Bu noktada iyi ki varsınız diyor ve deprem sonrası sahra eczanelerinde verilen hizmetlerden sonra tekrar tekrar haykırmak istiyorum; “İyi ki Eczacı olmuşum” “İyi ki Eczacıyım”…

Değerli meslektaşlarım;

Türk Eczacıları Birliği çok büyük ve güçlü bir örgüttür. Bu gücümüzü bürokraside kullanacak bir merkez heyeti seçmeliyiz. Bizler sürekli örgütümüzü çalışması için teşvik etmeli, başarıya ulaşması için destek vermeliyiz. Meslek örgütümüz odalarımızdan bu desteği almalı ve şeffaf bir yönetim anlayışı ile bizlerle beraber mesleği yönetmelidir. Bazı zamanlar bölgesel sorunlarımızı yerelde çözmekte zorluk yaşıyoruz. Bu noktada Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti, Ankara’da bürokraside çözüm hususunda daima odalarına yardımcı olmalıdır. Biz Hatay Eczacı Odası olarak, tarif ettiğim böyle bir yapı oluşması için merkez heyetinin yapılanmasında elimizden gelen tüm desteği vereceğiz.

Değerli meslektaşlarım;
Ülkemizin ilaç politikalarına bizler yön vermeliyiz. İlacın üretiminden, kalite kontrolünden, analizlerinden, ruhsatlandırma sürecinden, hastaya ulaşım anına kadar, sonrasında devam eden farmakovijilans sürecine kadar, her zaman, her an da Eczacı olmalıdır.
Bu aşamalarda istihdam için, gerekli politikaları üretmek, çözüm oluşturmak için, biz yöneticiler mükellefiz. Bunun gereği için durmadan çalışmalı, mücadele etmeliyiz. Ben 25 yıllık bir Eczacıyım, ve mesleğe başladığım ilk günden beri daima sorunlarımız oldu, bundan sonra da olacaktır. Ama bizlerin ve gelecekteki Eczacıların rahat ve refah içinde mesleklerini icra edebilmeleri için mücadeleden yılmayacağız. 
Bölgemizde deprem sonrası yaşadığımız en büyük sorunlardan biri mücbir sebep tespitinin ilan edilmesiydi. Depremden sonra ki 3 ay boyunca feryadımız sonucu çok şükür 27.Nisan.2023 tarihinde, benim de içinde bulunduğum bir heyetle TİTCK da yapılan toplantı sonucunda mücbir sebep tespiti ilan edildi. Bu ilan Hatay’da birçok meslektaşımın nefes almasını sağladı. Çünkü Eczanesini henüz açmış, yardımcı Eczacılığını yeni tamamlamış, milyonlarca para tedarik edip, belki de borca girmiş birçok meslektaşımın Eczanesi depremle yıkıldı, yerle bir oldu. Bu bağlamda sizlere bazı rakamsal istatistikleri arz etmek istiyorum.

Değerli meslektaşlarım;
Mevcut son durum maalesef bu şekilde. Mücbir tespit meslektaşlarımız için bir nefes olmuşken TİTCK tarafından yayımlanan yeni bir yazıda, Eczacılarımızın 11.05.2024’e kadar mücbir kapsamında nakil dilekçelerini vermeleri gerektiği büyük bir yanlıştır. 
Mücbir tespit, nüfus yoğunluğunun azalmasına bağlı olarak meslektaşlarımıza verilmiş ek bir nakil hakkıdır. Hatay’da azalan nüfus yoğunluğu artmış mıdır ki ? Yeni yapılan bir tane bile betonarme yapı inşa edilmemiştir. TİTCK neye istinaden meslektaşlarımızı 11.Mayıs.2024 tarihine zorlamaktadır. Anlaşılır gibi değil. Birçok meslektaşım, Eczanelerini açamadığı için ruhsatlarını askıya almıştır. Bu arkadaşlarımız keyfi olarak mı ruhsat askıya aldılar? Bir Eczacı neden Eczanesini açmak istemesin. TİTCK bu yanlıştan bir an önce dönmelidir. Bu bağlamda üyelerimiz üzerinde yeni bir sıkıntı oluşumunun önüne geçilmesi gerekmektedir. Deprem bölgesinde olan Eczacı Odalarımız ve TEB nezdinde, TİTCK da yakın zamanda bir toplantı düzenlenmeli, bölgesel sorunlarımız masaya yatırılmalıdır.

Değerli meslektaşlarım;
Bölgemizde bir de çok önemli bir sorunumuz daha var. Yardımcı Eczacılık. Her ne kadar tüm Türkiye’yi ilgilendirse de, Hatay’da çok daha büyük bir sıkıntıda yardımcı Eczacı adayları. Sizler bölgenizde, kendi memleketinizden olan genç meslektaşlarımıza, yardımcı Eczacı ataması hususunda destek oluyorsunuzdur. Ancak Hatay’da biz yöneticilerin bu anlamda eli kolu dört bir yandan bağlı. 15 ilçenin var olduğu Hatay’da 7 ilçemiz zaten mücbir tespit kapsamında. Bu bölgede faaliyette olan Eczanelerimiz zaten tüm ilimizin %75 ini oluşturuyor. Geriye kalan %25 oranında ki Eczanelerimiz küçük ilçelerimizde, ve ciroya bağlı yardımcı Eczacı çalıştırma zorunluluğu zaten çok az sayıda Eczane kalıyor. Nüfusun çok az olduğu bu ilçelerimizde görev alabilen Eczacı sayısı çok az. Hataylı olupta, kendi memleketinde görev alabilen yardımcı Eczacı sayısı sadece 32. Hatay gibi büyük bir ilde, her yıl 100 e yakın Hataylı genç Eczacı adayı deprem öncesi ilimize geliyor iken, bugün son durum bu şekilde. 
Biz Hatay Eczacı Odası olarak, Hatay’da yardımcı Eczacılık yapmak isteyen bu genç adaylarımıza ve bu meslektaşlarımıza görev verecek Eczanelerimiz için , özel ekonomik destek paketi sunulması için merkez heyetimizin çalışma yapmasını talep ediyoruz. Bu statüde genç yardımcı Eczacı adaylarımızın görev alabileceği, istihdam edilebileceği Eczane ve hastanelerde özel statü tanımlanmasını, bunun için çalışma yapılmasını rica ediyoruz. Yani sözün kısası Hataylı olup, Hatay’da yardımcı Eczacılık yapmak isteyen meslektaşlarımıza özel imtiyaz tanınmasını talep ediyoruz.

Değerli meslektaşlarım;
Sözlerimin sonuna gelirken hayata dair birkaç cümle ifade etmek istiyorum. 
Bize verilmiş olan bu yaşam çok değerli. Bence hayatın kıymeti, tekrarı olmamasından kaynaklanıyor. Günün birinde son yemeğinizi yiyeceksiniz, son kez birine sarılmış olacaksınız, son kez biriyle telefonla görüşeceksiniz, ve bunların son olduğunun farkında bile olmayacaksınız. İşte hayatın kıymetini bu bakış açısıyla değerlendirip, vicdan sahibi olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu salonda birçok meslektaşım yönetici. Bizler seçim yaparken, yöneticiliğimizi ifa ederken daima vicdanımız ile hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Büyük önder Atatürk’ün ilkeleri ile, onun izinde çalışmaya devam edeceğimize burada ant içiyorum. 

Bu düşüncelerle kongremizin mesleğimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, tüm hazirunu sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Ecz.Reşat Menderes Akgöl
Hatay Eczacı Odası Başkanı